19 Haziran 2009 Cuma

Dalı Bırakabilmek...

Adamın biri gece vakti, aklına nereden geldiyse yalnız başına yürüyüşe çıkmaya karar vermiş. Kafasında bin bir düşünceyle yürürken, köyden hayli uzaklaştığını fark etmemiş.

Ayağı kaymış ve sarp bir yamaçtan aşağı yuvarlanmış.

Çok güvendiği ayaklarının üzerinde değilmiş artık...

Derken, can havliyle kayalıklardan uzanan bir ağaç dalına tutunabilmiş. Bütün gücüyle sarılmış dala.

Aşağıya baktığında dehşete düşmüş, çünkü yüzlerce metrelik bir uçurum uzanıyormuş ayaklarının altında. Yukarıya kendi başına çıkması imkânsızmış.

O dala sonsuza kadar tutunamayacağı da açıkmış.

Patikadan geçen birisi sesini duyup yardımına koşar ümidiyle bağırmaya başlamış:

"İmdaaat! İmdaaaaaaaat! Yukarıda kimse var mı? İmdaat!"

Dakikalarca bağırmışsa da kimse sesini duymamış. İnsanların gezmek için pek kullanmadığı bir yolmuş çünkü orası. Her geçen dakika saatler gibi geliyormuş ona. Kollarındaki derman azalıyor, ne yapacağını bilemiyormuş.

Tam ümidini yitirecekken, tutunduğu dalın üstüne yabani bir güvercin konuvermiş ve adamın hayret dolu bakışları altında konuşmaya başlamış:

"Zor durumda görünüyorsun!"

Adam önce ne diyeceğini bilememiş. Rüyada olup olmadığını sormuş kendi kendisine. Ama güvercin konuşmaya devam etmiş:

"Buradan kurtulmak ister miydin?"

Bunun ilâhî bir mucize olduğunu, bu kuşu kendisine Allah’ın gönderdiğine kanaat getiren Adam yüreğinden kopan bir feryatla haykırmış:

"Allah’ım! Bu kuşu Senin konuşturduğunu biliyorum. Lütfen Allah’ım, lütfen beni kurtar. Beni buradan kurtarırsan, bir daha asla günah işlemeyeceğim. İyi bir insan olacağım. Bundan sonraki hayatımda hep senin emirlerine uyacağım!"

"Vaatlerde bulunmayı bırak şimdi" diye sözünü kesmiş güvercin. "Buradan gerçekten kurtulmak istiyor musun, sen onu söyle."

"Evet, evet!" olmuş Adamın cevabı.

"Peki" demiş kuş, "Bunun için Rabbinin senden istediği her şeyi yapar mısın?"

Teslimiyetin son kertesine gelen Adamın cevabı yine aynı olmuş:

"Evet! Ne isterse! Emretsin yeter!"

"O zaman senden istenen şeyi söylüyorum" demiş haberci güvercin ve devam etmiş:

"Dalı bırak!"

Duyduklarına inanamamış bizimki:

"Nasıl?"

"Duydun ya, Rabbin dalı bırakmanı istiyor. Korkma, Ona güven.

O seni kurtaracak."

Bir süre, ne diyeceğini bilememiş Adam.

Bir süre sessizlikten sonra başlamış bağırmaya,

İmdaaaaaat, imdaaaaaaaat kimse yok mu?



Allah bize de:

“sen üzerine düşeni yaptıktan sonra bana güven ve tevekkül et.” diyor .

O halde sınav için gereken şeyleri yapıp tevekkül ettikten sonra , ya sınavım kötü giderse , ya olmazsa demek yukarıdaki adamın haline düşmek değil midir?

ACABA BEN NE YAPARDIM?

16 Haziran 2009 Salı

Hakan Abiyle Doğaçlama Kayıt :D

Yeni Fast Track Pro veeeeeeeeeeee........
Çok Sıkıldım - Sax Cover ;)
Tamamen şımarmacadır hiç bir prova yapılmamıştır :D

11 Haziran 2009 Perşembe

Eğirdir De Jenerio Clip

Eğirdir De Jenerio :D

Şiirler yazdım ağıtlar yaktım sonunda dileğim gerçek oldu :P
Defalarca wingover atıp irtifa kaybetmemek neymiş öğrendim :)
Bi de yan rüzgarla inişin korkulacak hiç bir tarafı yokmuş yihahaha! >:D


Canım Eğidir

Tere tepe dolaştım
Uçacak bir yer aradım
Eğridir'i görene kadar
Sandım ben umutsuz vakayım :D

Gözlerinin hastasıyım
Trapezinin ustasıyım
Gel etme bir gül yüzüme
Taklalar atalım birlikte :D

Olmaz sensiz hayat
Ekmekler çok bayat
Bir yudum gülücük ver bana
Börekler açayım ben sana :D

Rüzgarın önünde durma
Manzaramı kapatma
İnişte görüşürüz
Adamı hasta etme ( bu da noseman'e :D )

Mallar gümrükte takıldı
Bütün hesaplar karıştı
Bir umudum vardı peşinden koşacak
O da oldu bu gidişle kapak :D

Lafı fazla uzatmadan
Biz konumuza dönelim
Bu hafta yedeği katlayıp
Kafamızı dinleyelim :D